Haberler

Çin yapımı otonom bir otobüs, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen bir teknoloji inovasyon fuarında sergileniyor.

Çin ve Avrupa Birliği, küresel ekonomik toparlanmaya güçlü bir ivme kazandıracak olan, küresel çapta aşağı yönlü baskı ve artan belirsizlik ortamında ikili işbirliği için geniş bir alana ve geniş beklentilere sahip.

Güney Çin Sabah Postası'nın Pazar günü Çin ve AB'nin gıda güvenliği, enerji fiyatları, tedarik zincirleri, finansal hizmetler, ikili ticaret ve yatırım endişeleri gibi çeşitli küresel ekonomik zorlukları görüşmek üzere üst düzey bir ticaret diyaloğu düzenlemeye hazırlandığını bildirmesinin ardından bu yorumlar geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti Renmin Üniversitesi Uluslararası Para Enstitüsü'nde araştırmacı olan Chen Jia, jeopolitik gerginlik ve küresel ekonomik görünüme ilişkin artan belirsizliklerden kaynaklanan küresel baskı ortamında, Çin ile AB'nin birçok alanda iş birliği için geniş alana sahip olduğunu söyledi.

Chen, iki tarafın teknolojik yenilik, enerji güvenliği, gıda güvenliği, iklim ve çevre konuları gibi alanlarda iş birliğini derinleştirebileceğini söyledi.

Örneğin, Çin'in yeni enerji uygulamalarındaki başarılarının, AB'nin yeni enerji araçları, piller ve karbon emisyonları gibi insanların geçim kaynakları için elzem olan sektörlerde daha fazla ilerleme kaydetmesine yardımcı olacağını söyledi. Ayrıca AB, Çin şirketlerinin havacılık, hassas üretim ve yapay zeka gibi temel alanlarda daha hızlı büyümesine yardımcı olabilir.

Çin Merkez Bankası Araştırma Enstitüsü Araştırmacısı Ye Yindan, Çin ile AB arasındaki istikrarlı ilişkilerin, her iki taraf için de sürdürülebilir ve sağlıklı ekonomik kalkınmayı teşvik etmesinin yanı sıra uluslararası durumun istikrarına ve küresel ekonomik toparlanmaya katkıda bulunacağını söyledi.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu, Çin'in GSYİH'sinin, birinci çeyrekte yüzde 4,8'lik bir büyümenin ardından ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 0,4 arttığını, ilk yarıda ise yüzde 2,5 büyüdüğünü bildirdi.

Ye, "Çin'in istikrarlı ekonomik büyümesi ve ekonomik dönüşümü için Avrupa pazarının ve teknolojilerinin desteğine de ihtiyaç var" dedi.

Geleceğe bakıldığında Ye, özellikle yeşil kalkınma, iklim değişikliği, dijital ekonomi, teknolojik yenilik, kamu sağlığı ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda Çin ile AB arasındaki işbirliğinin geleceğine olumlu baktığını belirtti.

Gümrük Genel İdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, AB, yılın ilk altı ayında 2,71 trilyon yuan (402 milyar dolar) tutarında ikili ticaretle Çin'in ikinci büyük ticaret ortağı oldu.

Son günlerde durgunluk baskısı ve borç risklerinin büyüme beklentilerini gölgelemesiyle, avro bölgesinin küresel yatırımcılar açısından cazibesi azaldı. Avro, geçen hafta 20 yılın ardından ilk kez dolar karşısında eşit seviyeye geriledi.

Hainan Üniversitesi Kuşak ve Yol Araştırma Enstitüsü Dekanı Liang Haiming, genel kanıya göre, avro bölgesindeki ekonomik beklentilerde her 1 puanlık düşüşün, avronun dolar karşısında yüzde 2 değer kaybetmesine yol açacağını söyledi.

Avro Bölgesi'ndeki ekonomik yavaşlama, jeopolitik gerginliklerin ortasında yaşanan enerji sıkıntısı, yüksek enflasyon riskleri ve zayıf avro nedeniyle ithal ürün fiyatlarındaki artış gibi faktörler göz önüne alındığında, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırmak gibi daha güçlü politikalar benimseme olasılığının açık kalacağını söyledi.

Öte yandan Liang, önümüzdeki aylarda euronun dolar karşısında 0,9'a kadar gerileyebileceğini belirterek, baskı ve zorlukların artacağı uyarısında bulundu.

Liang, bu bağlamda Çin ve Avrupa'nın iş birliğini güçlendirmeleri ve üçüncü taraf pazar iş birliğinin geliştirilmesi gibi alanlardaki karşılaştırmalı güçlerini kullanmaları gerektiğini, bunun ekonomiye yeni bir ivme kazandıracağını söyledi.

Ayrıca, iki taraf arasındaki ikili para takası ve ödemelerin ölçeğinin genişletilmesinin tavsiye edildiğini, bunun risklerin önlenmesine ve ikili ticaretin artırılmasına yardımcı olacağını söyledi.

Çin Merkez Bankası Araştırma Enstitüsü'nden Ye, AB'nin yüksek enflasyon ve ekonomik durgunluktan kaynaklanan riskleri ve Çin'in son dönemde ABD'deki tahvil varlıklarını azaltma yönündeki adımlarını hatırlatarak, Çin ve AB'nin finans sektöründeki iş birliğini daha da güçlendirebileceğini, bunun arasında Çin'in finans piyasasının düzenli bir şekilde daha da açılmasının da bulunduğunu söyledi.

Ye, bunun Avrupa kurumları için yeni piyasa yatırım kanalları getireceğini ve Çinli finans kurumları için daha fazla uluslararası işbirliği fırsatı sunacağını söyledi.